1. “Orman Yanarsa Hepimiz Yanarız!” – Lüleburgaz’da Yangın Tedbirleri Masada
Şimdi bakın… Bu memlekette ne zaman yaz gelse, yangınlar dört bir yandan kol geziyor. Bu sefer de Lüleburgaz Kaymakamı Kemal Yıldız işi sıkı tutmuş. Orman İşletme Şefi Yelda Hanım’la İtfaiye Müdür Vekili Haluk Bey’i toplamış, yangın planlarını gözden geçirmişler. Güzel de yapmışlar… Çünkü orman yanınca sadece ağaç değil, yüreğimiz de yanıyor. Öyle kuru teşekkürle kalmamalı bu işler. Vatandaş olarak biz de dikkatli olmalı, piknikte mangalı söndürmeden kalkmamalıyız. Lafın özü: Önlem, önlem, önlem!
2. Elektrik Tellerine Değen Ağaç mı Kalır? Budama Çalışmaları Sürüyor
Belediyemiz, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerini Büklüm Caddesi’ne yollamış. Elektrik tellerine sürtünen dallar, yangına davetiye çıkarıyormuş. Eh, doğrudur! Elektrik kablosuyla ağaç dalı flört ederse, sonucu kıvılcım olur. Bu yüzden ekipler budama işine girişmiş. Kimileri “ağaçları kırdılar” diye şikâyetçi ama unutmayalım ki bazen biraz kesmek, çok şeyi korumaktır.
3. Kayalı Köyü’nün Yüreği Yandı: 12 Yaşında Bir Evladımızı Kaybettik
Bu satırları yazmak içimizi dağlıyor. Kayalı Köyü, genç bir canını yitirdi. Daha 12 yaşındaydı… O yaş, top peşinde koşulacak, hayal kurulacak yaş. Ama hayat işte… Acımasız. Bu kayıp, sadece ailesinin değil, tüm bölgenin yüreğine kor gibi düştü. Köy halkı kenetlendi, dualar edildi. Bu tür acılar olmasın istiyoruz. Çocuklar sadece gülmeli bu hayatta…
4. Kuşaklar Yükseliyor: Karatecilerden Gururlandıran Başarı
Lüleburgaz’da karate sınavı varmış. Ne güzel! 11 genç sporcu ter dökmüş, siyah kuşağa kadar çıkmışlar. Şamiloğlu Spor Kulübü’nün hocası Şemsi Bey ve Elif Hoca, çocukları sınamış. Kulüp Başkanı Ferruh Bey de çıkmış “azim ve disiplinin zaferidir bu” demiş. Doğru da demiş. Spor dediğin sadece kas değil, karakter de kazandırır. Helal olsun o gençlere!
5. Kaymakam Özderin, Köy Köy Geziyor: Koltukta Oturmuyor!
Pınarhisar Kaymakamı Enver Özderin, masa başında oturmuyor. Köy yollarına düşmüş. Yenice ve Poyralı köylerine gitmiş, muhtarlarla yatırımları konuşmuş. Kültür Evini bile gezmiş. Eserleri incelemiş. Ne diyelim, keşke her bürokrat işini böyle sahada takip etse. Vatandaş da zaten bunu bekliyor: Yakın duran, dinleyen, çözüm getiren yönetici.
6. Pınarhisar’da Satrançla Zaferin Adı Türkiye Oldu
Satranç, zeka işidir. Hele ki 15 Temmuz anmasıyla birlikte düzenlenince, anlamı da büyük olur. Kaymakamlık, belediye ve gençlik spor müdürlüğü el ele vermiş, turnuva düzenlemiş. Gençler taşları dizmiş, hamleleri yapmış, sonunda ödüllerini kapmışlar. En güzeli de şu: Kazanan sadece sporcular değil, hepimiziz. Çünkü gençliğe yatırım, geleceğe yatırımdır.
7. Babaeski’de Aşure Bereketi: Paylaştıkça Çoğalır
Muharrem ayı gelmiş. Babaeski Belediyesi geleneksel aşure ikramını bu sene de yapmış. Başkan Fırat Yayla, kazanı kurmuş, kepçeyi eline almış. “Bu ay paylaşmanın ayı” demiş. Haklı! Aşure, her malzemesi farklı ama birlikte güzel. Tıpkı toplum gibi. Ayrı düşmeyelim, birlikte kaynayalım bu kazan gibi!
8. Belçika’dan Memlekete Dönüş: Devlet Desteğiyle Besicilik
Belçika’dan Kırklareli’ne dönen bir çift, destekle hayvancılığa başlamış. Bravo vallahi! Gurbetten dönüp toprağına, hayvanına sahip çıkmak kolay değil. Ama devletin verdiği destekle onlar işe koyulmuş. Hem üretim, hem umut demek bu. Böyle örnekleri çoğaltmak lazım. “Köyde iş yok” diyenlere inat, iş var ama çalışana var.
9. Başkan Talay’dan Tatlı Jest: Çocuklara Dondurma!
Sıcak yaz günleri, camiye koşan minikler… Kur’an kursundaki çocukları unutmayan Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, onlara dondurma dağıtmış. Çocuklar sevinmiş, o da mutlu olmuş. Küçücük bir dondurma, kocaman gülümsemelere dönüşmüş. İşte yerel yönetim budur: Halka dokunmak, çocuğun elinden tutmak.
10. Halk Diyor ki: Hizmet Yerinde Güzel, Ama Herkese Ulaşmalı!
Kırklareli’nde güzel şeyler oluyor. Ama vatandaştan da şu ses yükseliyor: “Bu güzel hizmetler köylere de, mahalle aralarına da ulaşsın!” Mesela bazı köy yolları hâlâ çamur, bazı parklar bakımsız. Belediye çalışıyor eyvallah, ama biraz daha dengeli dağılsın işler. Halk konuşuyor çünkü halk görüyor. Yapılanı da söylüyor, eksik olanı da. Gerçek demokrasi böyle olur.




